14 Ocak 2010 Perşembe

Diri ve Güzel Göğüsler


İnsanın doğası gereği göğüsler de zamanla diriliğini ve güzelliğini yitirir. Sarkan, diriliğini yitirmeye başlayan göğüslerinizin eskisi gibi dik ve güzel görünmelerini sağlamak için illa estetik ameliyat gerekmiyor. İşte her yaşta güzel göğüslere sahip olmanın ayrıntıları…

Yapısında hiç kas olmayan tamamen yağ ve süt bezlerinden oluşan göğüsler zamanla yer çekimi, yaşlanma, sık kilo alıp verme, doğum, emzirme, yanlış sutyen kullanımı gibi nedenlerle eski diri ve dik görünümlerini yitirirler. Estetik açıdan huzursuzluk yaratan bu durumdan kurtulmak için birkaç masaj tekniği ve alınacak önlemle estetik operasyona gerek kalmadan göğüslerinizi istediğiniz forma sokabilirsiniz.

Göğüs bakımı için yapmanız gerekenler

- Güneşe çıkmadan önce mutlaka koruyucu ürünler kullanın.

- Göğsünüzde oluşan küçük sivilceleri dikkate alın ve gerekirse bir uzmana görünün.

- Göğüslerinize de yüzünüze verdiğiniz önemi verin ve bakım yapın.

- Göğüs bölgenizi sık sık nemlendirin. Düzenli olarak nemlendirici bir krem ile masaj yapın.

- Sutyen alırken sıkı olmamasına dikkat edin ve alttan destekli olanları tercih edin.

- Çok sıcak su ile duş almayın çünkü sıcak su ile duş almak göğüslerin sarkmasına neden olur.

- Her banyodan sonra göğüslerinize soğuk su ile masaj yapın.

- Göğüslerinize sert hareketler yapmaktan kaçınmalısınız özellikle de bu bölgede ince kılcal damarlar beliriyorsa, sert masajlar yapmaktan kaçının.

- Hassas bir cilde sahipseniz yeşil çay içeren ürünler kullanın.

- Yastıksız ya da ince bir yastıkla uyumayı tercih edin ve sürekli yüz üstü yatmamaya çalışın.

- Sandalyeye sırtınızı dayayarak dik oturun.

- Çok sık kilo alıp vermeyin. Düzensiz bir şekilde kilo alıp vermek, bir süre sonra göğüslerde elastikiyet kaybına yol açıyor. Ayrıca dokular zayıflar ve göze hoş görünmeyen çatlaklar oluşur.

- Özellikle günde yarım saat boyun, omuz ve kolları çalıştırıcı egzersizler yapın.

- Sigara içmemeye özen gösterin çünkü sigara vücudunuzdaki hücre yenilenmesini olumsuz etkilediği gibi göğüslerinize de zarar verir.

Ağız Kokusundan Kurtulmak


1-Dişlerinizi ve dişetlerinizi koruyun Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Ağız içi herhangi bir enfeksiyon bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olur. Bu nedenle diş hekimizin önerilerini mutlaka dinlemelisiniz..

2-Ağızda var olan protez ve köprüleri kontrol ettirin.
Ağız içinde var olan eskimiş köprü ve protezle zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara neden olabilir. Bu durumlarda yenilenmesi gerekenleri değiştirmeli, eksik olan dişlerin yerleri için gerekli tedavileri yaptırmalısınız.

3-Sakız çiğneyin
Tükürük ağız kokusu ile savaşmanın en güçlü yoludur. İçinde yemek parçacıklarını yerinden söküp mideye gönderecek güçlü enzimler, güçlü bakteri öldürücü antibiyotikler vardır. Şekersiz sakız çiğnemek tükürük salgınızı artırarak ağız temizliğinize yardımcı olur. Nane şekerleri ve tatlı sakızlar genellikle işe yaramaz ve durumu daha da kötüleştirir. Ancak xylitol içeren sakızlar da bu konuda size yardımcı olabilir.

4-Tarçın kullanın
İçeceklerinizde ve uygun yiyeceklerinizde tarçın kullanabilirsiniz. Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır. Eğer varsa tarçınlı şekersiz sakızlar da uygun bir öneri olabilir.

5-Daha fazla su için
Özellikle yaşla artan vücut kuruması pek çok yönden dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Çok su içmek onlarca diğer yararının yanında dilinizin kurumasını da önleyerek ağız kokusu ile mücadelede önemli bir silah olarak kullanılabilir. Su ağız içindeki bakterilerin minimumda tutulması için direk yardımcıdır. Ayrıca tükürük salgısını artırarak da yardımcı olur.

6-Asla burnunuz tıkalı uyumayın
Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer durumlar geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Azalan tükürük salgısı durumu daha kötü hale getirir. Bu nedenle kesinlikle burnunuz tıkalı uyumamalısınız.

7-Basit şeker tüketiminizi azaltın
Beyaz un, beyaz şeker, glukoz/fruktoz şurubu ile tatlandırılmış tüm hazır gıdalar ağız içindeki bakteriler için inanılmaz bir hazinedir. Bu tür şekerleri çok kolay kullanarak hızla çoğalırlar. Basit şekerler (atıştırmalık tüm şekerli gıdalarda olduğu gibi) diş çürüklerine neden olur ve ağız sağlığını büyük bir süratle bozarlar. Bu nedenle basit şeker tüketiminizi azaltmalısınız. Bu da su içmek gibi size onlarca yararın yanında ağız kokunuzun azalmasına da yardım edecektir.

8-Lokmaları iyi çiğneyin
Bu sayede yiyeceklerle tükürük salgısı iyice karışır ve ağızda yemek parçası kalma olasılığı düşer. Daha çok çiğneme hareketi daha çok bakterinin yerinden koparak mideye gitmesine yardımcı olur.

9-Diş ipi kullanın
Diş ipi sayesinde fırçanın çıkaramadığı yerlerdeki bakteri ve yemek artıklarını sökebilirsiniz. Özellikle diş gövdeleri arasındaki dar bölgelerde biriken yemek artıkları hızlı bakteri çoğalmasına neden olabilir.

10-Sigara içmeyin
Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Ayrıca diğer bir ağız kokusu nedeni olan diş eti hastalıklarına da zemin hazırlar.

Bacak Bakımı


Yaz sezonunun iki hit parçası mini etek ve şort bacakları mükemmel bir şekilde gözler önüne serme fırsatı veriyor. Peki, kusursuz bacaklara sahip olmak için ne yapmak gerekiyor?

1. Adım: İstenmeyen tüylerden kurtulmak
Bacaklarınızdaki istenmeyen tüylerden kurtulmanın hem zaman, hem de uygulama olarak çeşitli yolları bulunuyor. Ağda ve epilasyon sonrasındaki iki günü cilt yüzeyindeki kızarıklıklardan kurtulma süresi olarak hesaplamalısınız. Buna karşın bacaklarınız 4-6 hafta arası pürüzsüzlüğünü koruyacak. Kuru ya da ıslak jilet yönteminde ise bacaklar ilk gün mükemmel görünse de üçüncü günde yeni çıkan tüylerden rahatsızlık duymanız işten bile değil.

2. Adım: Kremlemek ve masaj yapmak
Her gün duştan sonra vücudunuzun yanı sıra sorunlu bölgelerinize mutlaka krem sürün. Cilt duş sonrası ürününü en etkili şekilde emer ve bileşimindeki maddelerle kan dolaşımını hızlandırır.

3. Adım: Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek
Organizmanın aşırı beslenmesi bağ dokusunun gevşemesine neden olur. Kahve, beyaz ekmek, tatlı, et, alkol gibi asit yapıcı besinler yerine sebze, tavuk, balık ve tahıllı ekmek yemek çok daha sağlıklı. Özellikle enginar ve greyfurdun zayıflatıcı etkileri biliniyor.

Kırışıklıklar İçin Estetik Gereksiz kirisiklik, Kırışıklıklar İçin Estetik Gereksiz


Uzmanlar yaşlanmanın altında yatan nedenleri bulma arayışlarında, cildin yaşlanmasının temel ilacının hücre yenilenmesi olduğunu buldular. Hücre yenilenmesinin temel maddesi ise protein.

Hücrelerimizin yapıtaşları aminoasitlerden oluşmaktadır. Protein sindirilirken amino asitlere parçalanarak hücrelerin kendilerini yenilemelerinde kullanılır. Yeterince protein alınmazsa vücudumuzun yaşlanma süreci hızlanır.

Bu basit gerçek, beslenmeye bakışınızı gelecek öğünden başlayarak değiştirebilir.

En iyi protein seçenekleri

Tam yağlı süt ve süt ürünlerinde ve kırmızı ette (sığır, kuzu, dana dahil) blo miktarda asit bulunmaktadır, dolayısıyla sınırlı porsiyonlarda tüketilmelidir. Onun yerine, balık, yumurtanın beyazı, derisi soyulmuş tavuk ve hindi göğsü tercih edilmelidir.

Size balık yeter

Genç kalmanızı sağlayabilecek besinler arasında ilk sırayı balık alır. Her türden balık doymuşluk oranı düşük yağla yüksek kalitede ve kolayca sindirilen proteinlerin kaynağıdır. Balığı öteki protein kaynaklarından ayıran şey içinde bulunan yağ türü ve yağ asidi miktarıdır.

·Deniz ürünleri besin açısından yoğundur. Dolayısıyla yüksek miktarda protein ve önemli oranlarda vitamin ve mineral içerir. Doymuş yağ ve kalori oranları da yüksek değildir.

·Deniz ürünleri temel aminoasitlerin tümünü sunan mükemmel bir protein kaynağıdır. Deniz ürünlerinde bulunan protein kolayca sindirilir. Bu açıdan her yaştan insan için mükemmel bir besin kaynağı oluşturur.

·Deniz ürünleri iyi bir B vitamini kaynağıdır. Sağlıklı gelişim ve büyüme için gereken kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, kükürt, florin, selenyum, bakır, çinko, iyot gibi temel mineralleri sağlar.

·Çoğu deniz ürünündeki kolesterol seviyesi yüksek değildir. Balıktaki kolesterol oranı genellikle düşük olsa da kabuklu deniz hayvanlarında bu oran yükselebilir. Ancak kolesterol seviyesi yüksek olan kalamar gibi besilerde bile bu oran yumurtadakinden düşüktür.

·Deniz ürünlerinde çok az miktarda yağ bulunur. Bunlar da ´iyi yağlar´dır. Deniz ürünlerindeki doymuş yağ oranı da diğerleriyle karşılaştırıldığında çok daha azdır.

Yemeklerinizde kırmızı et yerine balığa yer vermekle toplam yağ ve doymuş yağ alımınızı kayda değer ölçüde azaltabilirsiniz.

Daha Biçimli Kalçalar İçin


Dişiliğin sembolü kalçalar için yapmanız gereken tek şey biraz zaman ayırmak ve gayret göstermek...

Küçük, dar ve sıkı kalçalar... Kadın vücudunun en çok ilgi çeken bölgelerinden olan kalçaların biçimli olması aslında bir hâyâl değil. Biraz özen, bakım ve egzersiz kalçalarınızın forma girmesinde ve seksi bir görünüm almasında son derece etkili olabiliyor. Dişiliğin sembolü kalçalar için yapmanız gereken tek şey biraz zaman ayırmak ve gayret göstermek.

Bildiğiniz gibi suyun sağlığımız üzerindeki yararları saymakla bitmiyor. Suyun cilt ve sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri olan suyu asla ihmal etmeyin. Günde 13 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin.

Sıkı ve biçimli kalçalara sahip olmak için bu bölgedeki kaslarınızı çalıştırmanız şart. Bunun için en ideal hareket şudur: Yere sırt üstü uzanarak kalçanızı 10 kere kaldırıp indirin. Daha sonra yukarıda 10 saniye kadar tutun. Bu hareketi 4 kez tekrarlayın. Bunun dışında yüzme, yürüyüş özellikle de bisiklete binmek de kalçalar için önerilen egzersizler arasında yer alıyor.

Masaj kalçalar için de çok yararlı. Piyasada satılan masaj aletleri ile yapabileceğiniz gibi suyla da masaj yapabilirsiniz. Özellikle soğuk suyun basıncı kalçalarınızın sıkılaşması için ideal.

Tuzdan ve çok tuzlu yiyeceklerden uzak durun.

Özellikle masa başında oturarak iş yapan kadınların büyük bölümünde alınan kilolar kalça bölgesine gidiyor ve zamanla dolgun kalçalar ortaya çıkıyor. Bu nedenle gün boyu hareketsiz kalmayın. Ofisiniz üst katlarda ise asansör yerine merdivenleri kullanın.

Yürüyebileceğiniz mesafeler için arabanıza ya da toplu taşıma araçlarına binmeyin.

Yüz Güldüren Yöntemler


Günümüzde yüze genç ve dinamik bir görünüm kazandırmak için pek çok yöntem uygulanıyor. Bunlar birleştirildiğinde daha kalıcı, az riskli ve az komplikasyonlu sonuçlara ulaşılabiliyor.

Yüz germe ameliyatı denilince hemen aklımıza tüm yüz derisinin, deri altı yapılarından ayrılıp bütün kırışıklıkları giderecek şekilde gerilmesi gelebilir. Ama yüzdeki kırışıklıkların hepsini sadece deriyi gererek ortadan kaldırmaya çalışmak mimiksiz bir ifade ortaya çıkarır, bu da yüze bir maske görünümü verebilir. Oysa alın, göz ve dudak etrafındakı kırışıklıklar ilave metotlarla ayrıca tedavi edilebilir.

Yüz germe ameliyatında derinlik olarak üç tabakada işlem yapılabilir: En üstteki tabaka deridir ve sadece bunun tek başına fazla gerilmesi ile "rüzgara karşı yürüyen bir insanın yüz görünümü" ortaya çıkabilir.

Önemli olan ikinci tabaka, yani yüze uyum ve istikrar sağlayan, SMAS denilen tabakadır. Bu tabakayla birlikte boyun ve alın adalelerinin ayrı olarak gerilmesi, daha doğrusu sarkmış durumdaki yerlerinden eski pozisyonlarına getirilmesi, yüze eski doğallığını ve dinamizmini kazandırır.

Üçüncü tabaka ise periost denilen, kemik üzerindeki tabakadır. Bu tabakanın lifting´i genellikle endoskopi tekniği ile yapılır. Bazı otoriteler bu metodu uygulayarak yüzü gençleştirmenin yanında yüzde aşikar ifade değişikliklerinin meydana gelmesine sebep olmuşlardır. Bu değişiklik ihtimali ameliyattan önce hastayla mutlaka konuşulmalıdır.

Yüz gerdirmede neler uygulanıyor?

Face styling: Face lifting ile bütün yüz kırışıklıklarını gidermek mümkün değildir, dolayısıyla başka ilave yöntemlerle kombine etmek gerekir. Ekzodermpeeling, laserpeeling, dermabrazyon, yağ veya diğer dolgu maddeleri ile doldurma işlemleri gibi. Dünyada bazı plastik cerrahlar son zamanlarda popüler olan bu kombinasyon yöntemini "Face styling" olarak adlandırıyor.

Midface-lifting: Klasik face lifting´de genellikle yüzün sarkmış olan orta bölümünü etkin bir şekilde germek mümkün değildir. Yüzün orta kısmının sarktığı durumlarda "midface-lifting" denilen orta yüz germe yöntemiyle bu kısımlar, alt göz kapağının kenarından yapılan kesiyle tamamen kemik üzerinden sıyrılıp yukarı asılır. Deri ve onun altındaki SMAS tabakasının çekilmesiyle yüzün sadece üçte ikilik alt kısmı gerilir. Alın ve göz bölgeleri için ayrı bir işlem yapmak gerekir.

Alın germe: Kaşların devamlı kaldırılması ile alında ortaya çıkan yatay çizgilenmeler, yüzün kırışık olmayan diğer kısımlarıyla tezat yaratabilir. Ayrıca devamlı kaş çatmadan veya güneşten gözü koruma refleksinden dolayı kaşlar arasında ortaya çıkan dikey derin çizgiler de yüze sert bir ifade verebilir. Günümüzde botoks enjeksiyonları ile bu kırışıklıklar sadece geçici olarak ortadan kaldırılabilmektedir. Devamlılık ise sadece alın germe ameliyatı ile sağlanabilir. Klasik olarak alın saç sınırından 3-4 cm. kadar içeriden, bir şakaktan öbür şakağa kadar uzanan bir kesiyle alın derisi alın adalesiyle birlikte alın kemiğinden sıyrılır, fazla aktif olan alın ve kaş çatma adaleleri kısmi olarak zayıflatılır veya kesilerek pasif hale getirilir. Aşağıya sarkmış kaşlar eski pozisyonlarına getirilir ve saçlı deriden 1-2 santimlik bir şerit çıkarılarak alın gerilir.

Endoskopik alın germe ve kaş kaldırma: Bilhassa gençlerde, alınları fazla gevşememiş, çok fazla deri çıkarılması gerekmeyen hastalarda 3-5 mini kesi ile bütün alın derisini mobilize etmek ve endoskopik kamera yardımıyla görerek kaş arası adalelerini zayıflatmak ve kaşları normal pozisyonlarına getirmek mümkündür. Endoskopik alın germenin kalıcılık süresi klasik alın germe ameliyatının kalıcılığı kadar uzun değildir.

Kaş kaldırma: Alın germe gibi büyük ameliyat işlemi arzu etmeyen hastalarda ve bilhassa erkeklerde, kaşın üst sinirinden yapılan kesiyle elips şeklinde deri çıkartılması ve bu şekilde kaşların normal pozisyonlarına getirilmesidir. Ayrıca kaş ve şakak arasında deri altından tünel açılarak mini kesilerle kaşı asmak da çok sıklıkla uygulanan bir tekniktir.

Şakak liftingi: Genellikle tek bir ameliyat olarak genç hastalarda uygulanan bir metottur. Çökmeye başlamış yanak bölgesinin yukarıya kaldırılması ve göz etrafındaki kırışıklıkların hafifletilmesi sağlanır.

Mini-lifting: 40 yaş civarındaki, boyun sarkıklığından ziyade yanağın sarktığı durumlarda uygulanan, fazla kesi gerektirmeyen, genellikle sadece derinin gerdirildiği bir yöntemdir. Birçok cerrah tarafından da "Model-lifting" diye adlandırılır. Kalıcılığı çok uzun süreli değildir.

Midi-lifting: Mini-lifting´e ilave olarak derin tabakaların da gerildiği bir metottur. İşkadınlarının ve erkeklerin çok rağbet ettiği bir yöntem olmaya başlamıştır. İyileşme sürecinin kısalığı ve kalıcılığının mini-lifting´e nazaran daha uzun olması avantajlarıdır. Boyun gerilmesinin gerekmediği durumlarda kısa kesilerle uygulanması mümkündür.

Dolgun Dudaklara Sahip Olabilirsiniz


Dolgun dudakları niçin güzel buluyoruz biliyor musunuz? Çünkü dolgun dudaklar bir anlamda gençliğin simgesi.

Neden mi? Zamanla kadınlık hormonlarının üretimi azaldıkça kadınların vücudunda önemli dğeişimler olur. Doğurganlığın azalması, cildin kuruması, saçların azalması ve dudakların incelmesi bu dğeişimlerdendir. İşte bu nedenle belki de bilmeden kalın ve dolgun dudakları güzel buluyoruz. Eğer dudaklarınız zamana yenilip eski dolgunluğunu yitirdiyse bu konuda önlem alabilir ve küçük bir girişimle birkaç yaş geriye dönebiliriz.

Enjeksiyon

Yabancı dolgu madde enjeksiyonu

Kolajen ve hyalurinik asit dudaklara dolgun görünüm vermek için en sık kullanılan yabancı dolgu maddeleri. Bunların uygulaması son derece basit ve kişi günlük hayatına hemen dönebiliyor. ancak dezavantajları kalıcı bir çözüm getirmemeleri. Çünkü en fazla 6 ay içinde dudaklar eski haline dönüyor.

Operasyon

Kişinin kendi dokusuyla

Hastanın kendi vücudundan alınan yağ ve deri gibi dokuları kullanarak da dudaklar dolgunlaştırılabiliyor. Bu dokularla hazırlanan doku kokteyli dudaklara enjekte ediliyor. Çok komplike bir işlem değil ve lokal anesteziyle yapılabiliyor. Kişinin kendi dokusu olduğu için alerji riski de yok. Ancak bu dokular da zamanla eriyor, işlemde kalıcılık sağlamak için birkaç kez tekrarlamak gerekiyor.

Kesilerle

Dudakları dolgu maddeleri kullanmadan çeşitli kesi teknikleriyle daha kalın ve biçimli görünür hale getirmek olası. Bu operasyonlarda amaç dudak kenarlarını daha dışarı taşırmak ve dudaklara daha kalın bir hal kazandırmak. Bu operasyonun sonucu kalıcı oluyor ve değişmiyor. Bu operasyonlar da dolgu maddesi enjeksiyonları gibi lokal anestezi altında yapılabilen basit girişimler.

Yüzünüze Uygun Saç Kesimleri


Saçlarınızı kestirmek istiyorsunuz ancak bir modele karar veremediniz. İşte yüz şekillerine göre, ideal saç kesimleri...

Yuvarlak:

Yüzünüzün yuvarlaklığını inceltmek istiyorsanız saçınızın volümünü yüksek tutacak modelleri tercih etmelisiniz. Yüzünüzün hatlarına göre öne doğru kesilmiş tutamlarda yüzünüzü biraz olsun inceltecektir.

Kare:

Kare yüz yapısı sert bir ifadeye sahiptir. Yüzünüzdeki ifadeyi yumuşatmak istiyorsanız saçınıza yuvarlak modeller kestirmelisiniz.

Dikdörtgen:

Suratta değişiklik yapan ama fazla değiştirmeyen bir yüz şeklidir. Şakak kemiğini örtecek şekildeti kesimler ile dengeli ve uyumlu saç modellerine sahip olabilirsiniz.

Üçgen:

Saç şeklinde daha negatif olan bir yüz biçimidir. Bunu enselerde saçı azaltarak şakak kemiğindeki bölgeden saç tepesine doğru volümü arttırarak yaptırabilirsiniz.

Baklava yüz:

En meşhur yüz biçimidir. Bu yüz biçiminde saçınıza uzun, kısa, düz, dalgalı, kahküllü modelleri uygulayabilirsiniz. Sadece bunları uygularken kuaförünüz ile diyalog kurarak boyunuza, kilonuza yada yüzünüzde nerenin ön planda, nereniz arka planda kalmasına karar vererek saç modelinizi bulmalısınız.

Yüz şekline göre saç kesilirken kuaförünüzle uzun uzun bir diyalog yapmalı, yüzünüzü mü, saçınızı mı ön plana çıkarmak istediğinizi belirtmelisiniz. Kilo, boy, giyim tarzınız ve hatta kişiliğinizi bile konuşmalı ve ona göre saç kesimi yaptırmalısınız.

Kışa Özel Bakım Önerileri


Güneş Koruyucu ve Kış
Kışın güneş koruyucu kullanmak en az yazın olduğu kadar önemlidir. Kulaklarınızı da unutmamalısınız.

Elleriniz
Çok sert sabunlar kullanmanız ellerinizdeki nemi yok edeceği için kurumalarına neden olur. Hatta çatlamalrına bile neden olur. Sabun yerine krem yapıda el sabunları kullanmayı deneyin.

Göz Çevresi Bakımı
Kış boyunca mutlaka göz çevrenizi korumak amaçlı güzel bir göz çevresi kremi kullanın.

Kışın gelmesiyle birlikte soğukların etkisini cildimizde de görüyoruz. Özellikle cildin kuruması karşılaşılan en büyük problem. Yüzümüz haricinde ayaklarımız, boynumuz, ellerimiz ve dudaklarımızın da kışın bakımına özen göstermeliyiz.
Kış boyunca kuru cilt, masaj ile eski ışıltısına kavuşur. Ellerinize, mutlaka el losyonu ile masaj yapın. Ciltteki kuruluk zeytinyağı, hardal yağı ve badem yağı ile yapılacak masaj ile giderilir. Kış boyunca size yardımcı olacak bazı bakım önerileri:

Pürüzsüz Cilt
Cildinizin kışın da pürüzsüz olmasını istiyorsanız, işte size bir reçete. Hardal yağı, zeytin ve susam yağı karıştırılır ve tüm vücuda sürülür. Cildinizin bebek gibi olduğunu göreceksiniz.

Saç Bakımı
Soğuk rüzgarlar saçlarınıza zarar vermeden saçlarınıza özel bakım uygulamayı ihmal etmeyin.
Dudaklarınız, kışın normalden çok daha fazla kurup çatlar. Güzel bir dudak balmi ile korumalısınız. Dudaklarınızı yalamaktan ve yemekten kaçınmalısınız.

Tırnak Bakımı
Belli aralıklarla tırnaklarınıza tırnak yağı sürün. Tırnaklarınız zayıfsa, kolay kırılıyorsa problem az su içmeniz ile ilgili olabilir. Çoğu insan yeterli miktarda su içmemektedir.

Kuru Bacaklar
Her banyodan sonra bacaklarınıza mutlaka nemlendirici losyon sürmelisiniz. Kışın ayaklarınızı yumuşak tutmak için gliserin içeren bir losyon uygulayın. Kışın çok sıcak su ile duş almak cildiniz için çok zararlıdır. Cildinizdeki doğal yağların yok olmasına neden olur.

Yoğurt Yağ Yakmaya Yardımcı Oluyor


Yararları saymakla bitmeyen yoğurdun ayrıca yağ yakma özelliğiyle çabuk kilo vermek ve özellikle karın bölgesindeki fazla kilolardan kurtulmak isteyenler için de ideal bir besin olduğu belirlendi.

Japonya’da yapılan ve sonuçları İngiltere’de yayımlanan araştırmalar, şekersiz yoğurdun nefes kokusunu giderdiği, diş taşı ve diş eti iltihaplarını doğal yollardan önlediğini ortaya koydu. Araştırma kapsamında 6 hafta boyunca günde bir porsiyon yoğurt yiyenlerin yüzde 80’inde nefes kokusuna yol açan hidrojen sülfit düzeyinin düştüğünü belirten Japon bilim adamları, yoğurdun içeriğindeki maddelerin bu rahatsızlıkları önlediğini vurguladı.
İngiliz Diş Sağlığı Vakfı yöneticileri de araştırma sonuçlarını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Vakıf yöneticileri, İngiltere’de her dört kişiden birinin nefes kokusu sorunu bulunduğunu ve her 20 kişiden 19’unun hayatlarının bir döneminde diş eti iltihaplarından çektiğini bildirdi.

YAĞ YAKMAYA DA YARDIMCI
ABD’de yapılan bir araştırmada, düşük kalorili rejimlerine yoğurt seçeneğini ekleyen ve günde üç öğün yağsız yoğurt yiyen aşırı kiloluların, yoğurtsuz bir diyet programı uygulayanlara oranla yüzde 22 daha fazla kilo verdikleri ve yüzde 61 daha fazla yağ yaktıkları tespit edildi. Yoğurt yiyenlerin ayrıca, karın bölgelerinde yüzde 81 daha fazla yağ yaktıkları ortaya çıktı.
“Kaslar kalori yakmaya yardımcı oluyor”
Tennessee Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya katılanlardan Dr. Michael Zemel, yoğurt yiyenlerin ortalama 7 kg olan kilo verme seviyesinden daha fazla kilo vermekle kalmadıklarını, aynı zamanda kas kütlesini de diğerlerine oranla iki kat fazla koruduklarını belirtti. Dr. Zemel, kas kütlesini korumanın diyet yapanlarda önemli bir konu olduğunu belirterek, “Önemli olan yağ yakmak, kas değil. Kaslar kalori yakmaya yardımcı oluyor, ancak kilo verirken kas kütlesi de kaybediliyor. Bu duruma karşı en iyi çözüm, kalsiyum ve protein ağırlıklı bir diyet, yani yoğurt seçeneği” diye konuştu.
Sonuçları Uluslararası Obezite Dergisi’nin Nisan sayısında yayınlanacak araştırmayla ilgili bilim adamları, düşük yağ oranlı süt ürünlerinden oluşan kalsiyum ve protein ağırlıklı diyetin, yağ yakma ve kilo vermek için ideal olduğunu vurguluyorlar.

Kesinlikle Erken menopozdan korkmaktan vazgeçin!


Erken menopoz genelde 40 yaşından önce adetten kesilen kadınlarda ortaya çıkıyor.

erkenmenopoz

Her yüz kadından üçünde görülen ve nedeni çoğunlukla bilinmeyen erken menopozda ilaç tedavisinin yanı sıra, psikolojik tedavi de uygulanıyor. Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Kadın Sağlığı ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Aydın Arıcı, konuyla ilgili merak edilenleri açıklıyor.

Erken menopozu nasıl tanımlıyorsunuz?

Menopoz, kadınların belli bir yaştan sonra âdet kanaması görmemesi anlamına gelmektedir. Dünyanın diğer bölgelerinde kadınların menopoza girme yaşı ortalama 50-51 iken, bu durum ülkemizde birkaç yıl daha erken gerçekleşir. Erken menopoz ise 40 yaşından önce girilen menopozdur. Yumurtalıkların iki fonksiyonu vardır; östrojen üretmek ve yumurta üretmek. Menopoz östrojen hormonunun bitimiyle ortaya çıkar. Ancak yumurta üretimi östrojenden yaklaşık 4-5 yıl önce biter. Yani erken menopozu 40 yaş ve öncesi ortaya çıkıyor diye tanımlarsak, bu kişilerde yumurta üretimi bu tarihten 4-5 yıl önce ciddi bir şekilde azalır, hatta tamamen durur.

Nedenleri nelerdir ve hangi sıklıkta görülür?

Her 100 kadından üçünde görülür. Nedenlerine gelince, en büyük grubu nedeni bilinmeyenler oluşturuyor. Yapısal olarak yumurtalar erken bitmiştir. Bu da erken menopoz vakalarının yaklaşık yüzde 60’ını kapsar. Ne kadar araştırırsak araştıralım nedenini bulamayız. Geri kalan grupta ise en önemli neden genetik etkendir. Annesi, teyzesi veya halası gibi birinci dereceden akrabalarında erken menopoz olan kadın da erken menopoza eğilimlidir. Eğer bir kadın 30 yaşından önce menopoza girmişse yapılacak incelemelerin başında kromozom analizi gelir.

Bilindiği gibi kadınların iki tane X kromozomu vardır. Ancak doğuştan bazı kadınlarda X kromozomu tek ise veya ikinci kromozomun bir kısmı yok ise 30 yaşından daha erken menopoz görülür. Çok küçük bir grupta ise immünolojik dediğimiz bağışıklığa bağlı erken menopoz olabilir. Buna otoimmün hastalıklar denir. Ortaya çıkan antikorlar, doku ve organları tahrip eder. Bu tahrip sadece yumurtalıklara karşı değil, diğer hormonal organlara karşı da olur. Bu kişilerde genellikle tiroid sorunları, böbreküstü bezi sorunları, hatta insüline bağlı şeker gibi sorunları da görürüz.

En sık görülen belirtileri nelerdir?

Önce adet düzensizliği ile başlar. Bu düzensizlik başlangıçta iki adet arasındaki sürenin kısalmasıyla kendini gösterir. Başlangıçta 28-30 günde görülen adetin yavaş yavaş 25 hatta 24 günde bire inmesi yumurta sayısının azalmasının ilk göstergelerinden biridir. Yumurta sayısının azalmasının ikinci bulgusu da, ultrasonla bakıldığında yaşa uygun olmayan yumurta kesesi sayısının görülmesidir. Yıllık yapılacak jinekolojik muayenelerde bu keselerin sayısına bakılmasında yarar vardır. Örneğin 30 yaşındaki bir kadında sağlı sollu toplam 12-15 civarında yumurta kesesi görmemiz gerekir. Yumurtaların azalması genellikle adetlerin kısalmasından başka bir bulgu vermez. Ancak östrojen bitince, sıcak basmaları diye tabir ettiğimiz gece uykudan uyandıracak derecede sorunlar başlar. Ayrıca kemik erimesi, bağışıklık sistemindeki sorunlar gibi uzun vadede gelişen gizli sorunlar da menopozun belirtileri arasındadır. Östrojenin azalmasına bağlı olarak genital organda zayıflama, vajina derisinde incelme, ilişki sırasında yanma ve ağrı hissetme gibi sorunlar da kendini gösterir.

Ne tür tedaviler uygulanıyor?

Erken menopozda iki tür sorun vardır; yumurtaların azalması ya da bitmesi ve östrojenin azalması ya da bitmesi. Açıkçası azalmış olan yumurtaları bizim artırmamız mümkün değildir. Ancak erken menopoza doğru bir gidiş gözlenmiş ise yapılması gereken, çocuk sahibi olma isteği varsa hastaya bunu geciktirmemesi konusunda uyarılar yapmak ve tedaviye başlayarak çocuk sahibi olmasını sağlamaktır. Ancak yumurta tamamen bitmişse onun geri dönüşü genellikle yoktur. Tedavide sadece eksik olan östrojeni hap veya yapışkan bantlarla tamamlama yoluna gidilir. Menopoz sonrası hormon tedavisi günümüzde biraz tartışmalı. Ancak, yavaş yavaş bu konudan uzaklaşılıyor. Hastalara hormon tedavisi vermemeye özen gösteriliyor. Bu, doğal menopoz yaşına gelmiş kadınlara uygulanması gereken bir kural. Daha erken menopoza giren bir kadının, vücut yapısını korumak için fizyolojik olarak belli düzeyde hormona ihtiyacı var. O yüzden erken menopoza girmiş kişilerde hiç olmazsa doğal menopoz yaşına, yani 50 yaşına kadar hormon takviyesi yapılmasını tavsiye ediyoruz.

Tedavilerin ardından geri dönüş, yani yeniden adet görme olabiliyor mu?

Bağışıklık sisteminin fazla çalışmasına bağlı olan erken menopozda, bağışıklık sistemini yavaşlatacak kimi ilaç tedavileriyle yüzde 5 oranında da olsa geri dönüş görülebilir. Ancak bu çok küçük bir gruptur.

Yaşam tarzına bağlı olarak yani stres, sigara gibi nedenlerle erken menopoz görülüyor mu?

Sigara içmek, erken menopozun bir nedeni değildir ama günde bir paket sigara içen kadında, menopozun, olması gerektiği yaştan iki yaş önceye indiğini biliyoruz. Üç paket içen kadınlarda ise menopoz üç yıl erken başlıyor. Genel olarak, kadınların cinsel aktiviteye başladıktan sonra yıllık kontrollerini yaptırmaları önerilir. Bu muayenelerde smear testi yapılır. Ultrason ile rahim ve yumurtalıklara bakılır. Adet hikâyesine göre gereken hormon incelemeleri varsa onlar yapılır. Eğer cinsel yaşama başlamamışsa da, 25 yaşından sonra da yine bu kontrollerin yapılması gerekir. Henüz cinsel ilişkiye girmemiş kişilerde karın üzerinden ultrasonla muayene yapılır.

Erken menopoz psikolojik açıdan cinsel hayatı nasıl etkiler?

Kadınlar bu haberi ilk aldıklarında ‘kadınlığını kaybetmiş’ gibi düşünebilir. Ancak böyle değil. Biz, bu konuda psikolojik desteği hem öneriyoruz, hem de uyguluyoruz. Bunun biyolojik bir süreç olduğunu, erken menopoza girmiş bir kadının her eksiğinin giderilebileceği bir tedavi ile tamamen normal, akranı bir kadın gibi yaşayabileceğini vurgulamak istiyorum.

Erken menopoza girmiş bir kadın, çocuk sahibi olabilir mi?

Çok genç yaşta menopoza girerek yumurtalarını yitirmiş kadınların çocuk sahibi olması yumurta donasyonuyla (nakliyle) gerçekleşiyor. “Nasıl ki böbrek nakli yapılabiliyorsa, yumurtaları iflas etmiş bir kadın da, sağlıklı bir kadından alınan yumurtanın eşinin spermiyle döllenmesi ve rahmine yerleştirilmesiyle çocuk sahibi olabiliyor. Ancak yurt dışında, birçok ülkede uygulanan yumurta donasyonu (yumurta nakli) dediğimiz bu işlemin ülkemizde yapılması kanunlarla yasaklanmıştır. Bunların yanı sıra erken menopoza giren kadınlara uygulanan östrojen tedavisiyle kenarda kalmış bir yumurta gelişimi ve sonucunda hamilelik de olabiliyor. Buna da mucize hamilelikler diyoruz. Ancak böyle bir ihtimal yüzde 1’in altında.

Hürriyet

Yatakta mükemmel olmak ister misiniz ?


Bazı kadınlar yatakta sadece iyi, bazılarıysa mükemmeldir. Genelde flört oyunlarıyla erkekleri büyülemeyi tercih ederler. Ama işin gerçeği, erkeklerin gözünde bir seks tanrıçası olmak için tüm bu özelliklere sahip olmanız gerektiğidir.

Erkeklere göre seks tanrıçası kadınlar, her hareketleriyle erkeklerin kendilerini özel hissetmelerini sağlarlar. En önemlisi de bu kadınlar kendi zevklerini de garanti altına alırlar. Siz de onlardan biri olmak istiyorsanız, tavsiyelerimize kulak verin. Her erkeğin rüyasını süsleyen kadın olun.

HAZIRLIKLARA ERKEN BAŞLAYIN

Tutku tohumlarım erken ekerseniz, onu daha uzun süre yaşatabilirsiniz. “302 Advanced Techniques for Driving a Man Wild in Bed” (Erkeği Yatakta Baştan Çıkarmanın Gelişmiş 302 Yöntemi) kitabının yazarı Olivia St. Claire’e göre; ateşli bir gece geçirmek istiyorsanız, gecenin hazırlıklarına sabahtan başlamalısınız.

Arabasının sileceklerine sıkıştırdığınız şehvetli mesajlar ya da işe gitmeden önce vereceğiniz tutku dolu öpücük, bilinçaltında onun geceye konsantre olmasını sağlayacaktır. Tartışmaların veya aksiliklerin gecenizi bozmasına izin vermeyin ve yaşayacağınız ateşli dakikalara odaklanarak her şeyi unutun.

TATLI DİL YILANI BİLE DELİĞİNDEN ÇIKARIR

Erkekler heyecana ve baştan çıkarılmaya her zaman hazırlardır. “Pocket Idiot’s Guide to Sex” (Acemiler İçin Seks Rehberi) kitabının yazarı psikiyatrist Ava Cadell, erkeklerin her zaman baştan çıkarılmaya hazır olduklarını ve sürprizlerin onları kışkırttığını belirtiyor ve sözlerine, “Yeni deneyimler keşfetmeyi teklif ettiğinizde yüzündeki şaşkınlık ifadesi heyecanının yansıması olacaktır. Sunacağınız teklifler arasında alışılagelmiş pozisyonları yeni senaryolarla zenginleştirerek tutkunuzu ateşlemek yer alabilir” diyerek devam eriyor.

ÖNSEVİŞMENİN DAYANILMAZ CAZİBESİ

Önsevişmeyi kısa tutmayın ve mümkün olduğunca heyecanınızı artırın. Çiftlerin önsevişme sırasında birbirlerini keşfettiklerini ve bu sayede yatakta daha uyumlu olduklarını hafızanıza not edin. “The Good Girl’s Guide to Bad Girl Sex” (Masum Kızlar İçin Sevişme Rehberi) kitabının yazarı psikiyatr Dr. Barbara Keesling, önsevişmelerin ilişkileri canlandırdığını ve çiftlerin heyecanını ateşleyen itici güç olduğunu iddia ediyor.

İŞTAH AÇICILARIN ÖNEMİ

Her kadın, erkekler tarafından arzulandığını hissetmek ister. Çoğu çift şehvetin rüzgârına kapılarak ateşleyici adımları es geçer. Uzmanlar geçici zevk ertelemelerinin tutkulu bir sevişmeye ön ayak olduğunu belirtiyorlar ancak bunu uygularken ertelemekle vazgeçmek arasındaki sınırları iyi belirlemenizde fayda var. Aksi takdirde tutkulu bir sevişme yerine sizden uzaklaşan ilgisiz bir erkekle yüz yüze gelebilirsiniz. Nasıl aperatifler ana yemek öncesi iştah açıcı etkisini gösteriyorsa, zevk ertelemeleri de seksin iştah açıcıları sayılabilir.

ZEVK YANSIMALARI

Erkeklerin çoğu kadının da zevk aldığını görmekten etkilenir. Bu aynı zamanda da zevk verebildikleri için duydukları ego tatminidir. Şehvetle kendinizden geçmiş olsanız bile bencillik etmeyin ve ego tatminini yaşamasına izin verin. Aldığınız hazzı tüm içtenliğinizle yansıtmaya çalışın. Bunu sizin mutluluğunuzu ilan ettiğiniz, onun da zaferini kutladığı bir seremoni gibi düşünün. Size zevk verebildiğini gören erkek daha fazlası için çabalayacaktır.

ERKEĞİNİZİN REHBERİ OLUN

Kadınlar kimi zaman yatakta tutkuyu, kimi zaman da romantizmi yaşamak isterler. Ne istediğiniz konusunda ona ipuçları vermelisiniz. Uzmanlara göre kadınlar için baştan çıkmış bir erkeği yönlendirmek daha kolaydır. Romantik bir gece yaşamak istediğinizi, gecenin başında şefkatli dokunuşlarınızla veya güzel bir masajla ona belli etmenizde yarar var.

YARATICI FİKİRLER

Yatağınızdaki monotonluktan kurtulmanız ve tutkuyu ateşlemeniz için farklı pozisyonlar deneyebilirsiniz. Uzmanlarca bu konuda hazırlanan birçok kitaptan yararlanabilirsiniz. Aynı zamanda bilindik pozisyonları yaratıcılığınızla daha heyecanlı ve eğlenceli kılabilmek sizin elinizde. Böylelikle birbirinizi daha fazla keşfederek, zevkinizi ikiye katlayabilir, erkeğiniz için vazgeçilmez olabilirsiniz.

HASSAS BÖLGELER

Hassas bölgelerin şehveti doruklara taşıdığını unutmayın. Erkeğinizin zevkini daha da muhteşem kılmak istiyorsanız, biraz da hassas bölgelere yönelin. Zevk anında bir elle saçlarını çekerken diğer elinizle de kalçasını sıkmayı veya boynuna küçük ısırıklar atmayı deneyin. Yaşadığı hazzın nasıl arttığını göreceksiniz.

ISLAK BEDENLER

Fantezilerinize kremleri veya özel vücut yağlarını da ekleyin. Kayganlık etkisiyle hem yaptığınız önsevişme masajlarının etkisi artacak, hem de birbirinizi daha fazla hissedebileceksiniz.

TUTKU OYUNCAKLARI

Uzmanlara göre fantezilerinize renk katacak oyuncaklar keşfetmekte yarar var. Çevrenizdeki eşyaları gözden geçirin ve hayal gücünüzü kullanın. Her gün görmeye alıştığınız herhangi bir eşyanın seks hayatınız için ne kadar etkili olduğuna şaşıracaksınız. Unutmayın ki erkekler yatakta sürprizlere ve hayal gücüne her zaman açıktır.

KARAKTERİSTİK YAKLAŞIMLAR

Her erkek yatakta vahşi sözler duymaktan hoşlanır diye bir kural yok. Temelde yatakta iyi olduklarını hissetmek isterler ama bunu nasıl ifade ettiğiniz çok önemli. İhtirasınızın ve alışkanlıklarınızın kurbanı olmayın. Yataktaki davranışlarına doğru sözlerle tepki verin. “Beni çıldırtıyorsun” demek yerine, “Dokunuşların beni çok etkiliyor” gibi hislerinizi paylaşan sözler söylemenizde yarar var.
Tabii bunun aksinden hoşlanan erkekler için en iyisi şehvet dolu konuşmalar olacaktır. Egosunu tatmin etmek istediğini unutmayın ve bunu en doğru sözlerle sağlayın.

TÜM BENLİĞİYLE BEDENİNİZ

Alışılagelmiş davranışlar monotonluğa yol açar. Sevişmelerinize dâhil ettiğiniz hayal gücünün erkekleri nasıl baştan çıkardığından bahsetmiştik. Hayal gücünüze bedeninizi de ekleyin ve her noktasıyla onu etkilemenin yollarını bulun. Örneğin saçlarınızı gıdıklayıcı dokunuşlar için kullanın. Böylelikle yeni keşifler yaşarken, bedeninizi de yakından tanıyacak.

RİSKLERİN TAHRİK EDİCİ GÜCÜ

Erkekler yakalanma riskini baştan çıkarıcı ve heyecanlı bulurlar. Halka açık yerlerde onu baştan çıkarmayı deneyin veya perdeler açıkken sevişmeyi teklif edin. Uzmanlar risk almanın erkeklerin testosteron salgısının ve beyindeki adrenalinin artmasına sebep olduğunu dolayısıyla da daha çok tahrik olduklarını belirtiyorlar.

MAKSİMUM TEN TEMASI

Sevişme sırasında bedenlerinizin bütün olduğu hissini uyandıracak kadar sık ten temasında bulunun. Teninizi hissetmek hoşuna gideceği gibi sizi daha fazla arzulamasını sağlayacaktır. Maksimum ten teması için uygun pozisyonları deneyin.

GÖRSEL ŞÖLEN

Erkekler, kadınların yanlarında kendi tenlerine dokunmalarından çok hoşlanırlar. Onun karşısında kendinize dokunmanız zihninde kendine güvenen ve ne istediğini bilen kadın imajını uyandıracaktır. Sizi hayranlıkla ve dikkatle izleyecektir. Bütün dikkatinin size yoğunlaşmasını neyi, nasıl istediğinizi göstermek için bir fırsat olarak kullanın. Hepsini tek tek hatırlayacağından ve zevkinizi garantilediğinizden emin olabilirsiniz.

ŞEHVET HER YERDE

Onu baştan çıkarmak için kullandığınız monotonlaşmış metotlarınızdan vazgeçin. Farklılıklar yaratarak, heyecanınızı diriltin. Her sefer görüp de umursamadığınız pelüş halısını düşünün; ateşli bir gece için en uygun yerlerden biri olabilir. Seks terapisti Dr. Linda DeVillers’a göre, tutku yer ve zaman tanımaz. Gün boyunca en çok keyif aldığınız şeyleri yapın. En sevdiğiniz koku ve tatlarla, kendinize en çok yakıştırdığınız giysilerle, sizi en mutlu hissettiren şarkılarla kendinizi motive edin. Yaptıklarınızın üzerinizdeki etkisine ve kendinizi ne kadar çekici hissedeceğinize inanamayacaksınız.

KASLARINIZ GİZLİ SİLAHINIZ

Cinsel ilişki sırasında pelvis kaslarınızı aralıklarla sıkın. Bu, erkekleri şehvetle çıldırtmanın en etkili yollarından biridir. Daha sık gerçekleşen sürtünmenin ve baskının etkisiyle aldığı zevk iki kat artacaktır.

HATIRI SAYILIR SAHNELER

Sevişme sonrası, yaşadığınız orgazmları gözünüzde canlandırın. Böylece yaşadığınız zevkin daha uzun sürmesini sağlayabilirsiniz. Ardından, ne kadar zevk aldığınızı ifade edin. Paylaşmaktan kaçınmayın, her erkek size zevk verebildiğini duymaktan keyif alır.