27 Aralık 2009 Pazar

Nasıl Sağlıklı Besleniriz?


Sağlıklı beslenebilmeniz için bazı öneriler sunuyoruz sizlere…

Yaktığımız kalorinin her zaman karbonhidratlardan mı yoksa yağ cinsinden mi yakıldığı önemlidir.

Sağlıklı bir beslenme uygulayabilmek için protein,yağ ve karbonhidratların dengeli bir şekilde alınması gereklidir.Bu üç besinden eksik şekilde beslenmeniz sağlığınızı bozabilir.

Vücudunuzun mineral ve vitaminlere,metabolizmanızın iyi çalışması açısından ihtiyacı vardır.Meyve ve sebzeleri dengeli bir şekilde tüketenlerin fazladan vitamin kullanmalarına gerek yoktur.Vitaminler her zaman faydalı gözükse de bilinçsiz kullanılması metabolizmanın çalışmasını bozmaktadır.

Sabah kahvaltısını atlamak şişmanlığın oluşumuna zemin hazırlamaktadır.Zamanınız ne kadar kısıtlıda olsa bir parça ekmek,peynir veya meyveyle bu öğün yapılmalıdır.Uyandıktan bir saat sonra kahvaltı yapmak metabolizmanın çalışması için gereklidir.

Karbonhidrat tüketimi sabahtan akşam yemeğine doğru azaltılmalıdır.Sebze ise sabahtan akşam yemeğine doğru artan bir şekilde tüketilmelidir.

Protein insan vücudu için çok önemlidir. Proteini hayvansal gıdalar dışında bazı bitkisel gıdalardan da alabilirsiniz.

Vücudunuzun sıvı ihtiyacını mutlaka su ile karşılamanız gerekmektedir.Günlük sıvı alımı 2-3 litre arasında olmalıdır.

Süt Ürünleri Zayıflatıyor


Avustralyada yapılan araştırmalara göre diyet yaparken ağırlıklı olarak süt ürünleriyle beslenenlerin daha rahat kilo verdikleri görüldü.40 kişi üzerinde yapılan araştırmada 3 ay boyunca,bazı kişilerin sadece süt ürünlerini tüketmeleri istendi.Günde 5 öğün süt ürünü tüketen grup daha hızlı bir şekilde kilo verdiler.Ayrıca tansiyonlarıda normale dönerek göbek yağlarıda erimiş oldu.

Adet Döneminde Oluşan Ödeme Karşı Uygulanacak Kür


Kadınların çoğu adet dönemlerinde oluşan ödemlerden şikâyetçidir.Bu durumdan kurtulmanın en doğal ve en sağlıklı yolu kiraz sapı kürünü uygulamaktır.
Kiraz sapı, toksin atıcı özelliğiyle adet döneminde oluşan ödeme karşı doğal bir ilaç görevinde bulunuyor.
Aşağıda sizin için adet döneminde uygulayacağınız ödem atıcı kürü veriyoruz.

Adet döneminde oluşan ödeme karşı uygulanacak kür:

1 lt. kaynamış suyun içerisine 25-30 adet kiraz sapını atınız.Bu şekilde ağzı kapalı olarak kısık ateşte 5 dk.daha kaynatıp altını kapatın ve soğumaya bırakın.Soğuduktan sonra süzün ve buzdolabında saklayın.

Adet dönemi boyunca her gün 1 bardak için.Bu suyu 3 günden fazla bekletmeyin.Daha sonraki günler için tekrar taze olarak yapın.Bu kürü uygularken başka bitki çayları tüketmeyin.Ve on beş yaş altındaki kızların bu kürü uygulaması tavsiye edilmiyor.

Düşük Bel Giysiler Sağlık İçin Sakıncalı


Araştırmalara göre düşük bel giysiler bel bölgesindeki yağ dokusunun artmasına neden oluyor.Bel kısmındaki yağlanma ise diyabet,kalp,damar ve yüksek tansiyon hastalıklarına sebep oluyor.
Yapılan araştırmalarda genç yaşta kadın ve erkeklerin bel çevresi kalınlığının arttığı gözüküyor.Estetik cerrahiye başvuranların büyük bölümü bel çevresindeki kalınlıktan şikayet ediyor.Bunun da en büyük sebebini giyim tarzı oluşturuyor.
Düşük bel modası son zamanlarda o kadar yaygın ve abartılı ki neredeyse göbeğin tamamı açıkta kalıyor.Ve böylece giysi karın altından baskı uygulayarak yağların gelişigüzel şekil almasını sağlıyor.Zaman zaman da olsa bel bölgesini saran toparlayıcı giysiler tercih edilmeli.Hem sağlık hem de estetik açıdan bel bölgesindeki yağlanmaya karşı önlem alınması gerekiyor.

Bembeyaz ve Sağlıklı Dişlere Sahip Olmak İstermisiniz?


Dişlerinizin hem sağlıklı hem de bembeyaz olması için aşağıdaki önerilerimize bir göz atmalısınız.

Dişlerinizi leke yapabilecek gıdalar tükettiğinizde hemen fırçalamalısınız.

Diş fırçanızı üç ayda bir mutlaka değiştirin

Dişlerinizi fırçalarken dairesel hareketlerle yavaş yavaş fırçalayın

Dilinizin üzerinde oluşan bakteriler temizlemek için, her sabah diş fırçasıyla dilinizi fırçalamalısınız.

Sabahları dişlerinizi fırçalamadan önce elma sirkesiyle gargara yapınız.

Dişlerinizi haftada bir kez karbonatla fırçalarsanız beyazlamasına yardımcı olursunuz.

Dişlerinizin arasını diş ipiyle temizleyiniz.

Doğal diş temizleyici olan çiğ meyve ve sebzeler tüketin. Örn;Havuç,kereviz,elma

Dişlerinizi sabah uyanır uyanmaz ve gece yatmadan önce fırçalayınız.

Yuvarlak hatlı kadınlar yatakta mutlu ediyor !


İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre dolgun fiziğe sahip olan kadınların daha iyi seviştiği belirlendi.

yuvarlak-hatli-kadinlar

Sıska kadınların aksine biraz daha kilolu kadınların yataktaki performansının çok daha başarılı olduğunu söyleyen uzmanlar, bu kategoridekilerin sekse yatkın olduğunu belirtiyor.

Buna göre vücut hatları kıvrımlı kadınlar, sıfır bedenlere göre yatakta daha çok çaba sarfedip partnerini mutlu ediyor ve doyuma ulaştırıyor.

Araştırma sadece kadınlarla sınırlı değil. Erkek partnerler için de aynı şeyi söylemek mümkün.

Araştırmacılar aynı zamanda ince yapıdaki insanların uyurken diğerlerine göre daha fazla hareket ettiklerini ve dönüp durduklarını ortaya çıkardı.

image: Radikal

Erkekleri Kendimize Aşık Edecek Bazı İpuçları


Erkeklerin kolay kolay aşık olmayacağı bilinir. Oysa erkeklerde aşık olur elbet ama aşık olmaları biraz zor zaman alır. Onları kendimize aşık etmek için bazı ipuçları var. İşte onlardan bazıları:

- Onunlayken daima bilginiz olan konulardan konuşun

- Onun yanındayken bakımlı olmaya özen gösterin

- Onun seçtiği yere değil sizin seçtiğiniz bir yere gidin.

- Seks için asla acele etmeyin

- Size sürpriz yaptığında teşekkür ederek boynuna sarılın.

- Parfümünüzü sakın değiştirmeyin. Sürekli aynı kokuyu kullanın.

- Ona gün içerisinde yaptıklarınızla ilgili raporlar vermeyin.

- Ona yersiz sorular sormayın, onu fazla eleştirmeyin ve her şeye yorum yapmayın.

- Devamlı onu övecek şeyler söylemeyin, arada bir onu kızdırmadan eksiklerini dile getirin.

- Sizi özlemesi için ona zaman bırakın

- Ona karşı sürekli evet demeyin. Hayır demek yerine is ama… ile başlayan cümleler kurun

Orgazm Olamayan Kadınlar İçin Orgazm Aşısı Üretildi


Amerika’daki jinekologlar orgazm olamayan kadınlar için aşı ürettiler.Kadınların erojen bölgesi olan G noktasına uygulana aşı,o bölgenin büyümesini sağlayarak 4 ay boyunca cinsel istekliliği ve orgazmın süresini arttırıyor.
Aşıyı yaptıran kadınların % 87’si bunun inanılmaz bir icat olduğunu nitelendirdi. Bu aşının bir seansı 1600 dolar olarak biliniyor.
Aşıyı yaptırmak isteyen kadınların,öncelikle G noktasının olup olmadığı test ediliyor.Çünkü kadınların %15’inde G noktası bulunmamaktadır.G noktası bulunan kadınlara özel bir cihaz ve ışık kullanılarak bölgeye uygulama yapılıyor.Aşının herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.Uzmanlar bu aşının bir sex tedavisi olmadığını,yalnızca bir libido arttırma süreci olduğunu önemle belirtiyorlar.

Kadınlar yatak’ta güven veren erkek istiyorlar…


Erkeğin cinsel özgüveninin en önemli unsuru partnerini cinsel açıdan memnun edebilmek…

cinsellik_pembe

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 12 ülkede yapılan bir araştırmaya göre, erkeklerin yüzde 84’ü, kadınların yüzde 74’ü erkeğin cinsel özgüveninin en önemli unsurunun partnerini cinsel açıdan memnun edebilmesi olduğunu düşünüyor.

Avrupa Cinsel Özgüven Anketi’nin sonuçlarına göre, Türkiye’de yetişkinlerin yüzde 97’si iyi bir cinsel yaşam için erkeğin “cinsel açıdan özgüvenli olması” , yüzde 93 ise sert bir ereksiyon gerçekleştirip sürdürmesi gerektiğine inanıyor.

Türk erkeklerinin sert ereksiyon arzusu, Avrupa Birliği (AB) ortalamasının üstünde. Her 10 Türk erkeğinden 8’i daha sert ereksiyon, dolasıyla cinsel yaşamlarını geliştirmek arzusunda. Bu rakam, yüzde 58 olan AB ortalamasından daha fazla. Her 5 Türk kadınından 3’ü cinsel yaşamlarının gelişmesi için partnerlerinin sürekli daha sert ereksiyonlar yaşaması gerektiğine inanıyor. Bu oran da yüzde 36 olan Avrupa ortalamasının üzerinde.

Pfizer firmasının yaptığı Avrupa Cinsel Özgüven Araştırması için Belçika, Danimarka, Fransa, Finlandiya, Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya, İsveç, Romanya, Türkiye ve İngiltere’den, 25-64 yaşları arasındaki erkek ve kadınlarla görüşüldü. Ereksiyon sertliğiyle cinsel özgüven arasındaki ilişkiyi soruşturan araştırma kapsamında Türkiye’den de 502 kadın ve erkekle konuşuldu.

Araştırmaya göre, erkeklerin yüzde 79’u erkeğin cinsel özgüveninin en önemli unsurunun partnerini cinsel açıdan memnun edebilmesi olduğuna inanıyor. Kadınlar erkeklerin bu kaygısının farkında. Her beş kadından üçü partnerlerinin cinsel yaşamlarını geliştirmek için daha sert ereksiyonlar yaşamak istediklerini düşünüyor. Türkiye’de bu oran yüzde 36 olan Avrupa ortalamasından belirgin oranda daha yüksek.

HER 5 KADINDAN ÜÇÜ DAHA SERT EREKSİYON İSTİYOR

Her beş kadından üçü ise, partnerlerinin cinsel yaşamlarını geliştirmek için daha sert ereksiyonlar yaşamak istediklerini düşünüyor. Türkiye’de bu oranın, yüzde 36 olan Avrupa ortalamasından çok daha yüksek olması dikkat çekiyor

CİNSEL HAYATTAKİ BAŞARISIZLIK YATAKLA SINIRLI KALMIYOR…

Ankete katılan her 5 kişiden 4’ü yetersiz sertlikte ereksiyon sonucunda cinsel özgüven eksikliğinin erkeğin yaşamının cinsel olmayan yönlerinde de olumsuz etkisi olabileceğini kabul ediyor. Bu erkeğin genel özgüvenini ve kendine olan saygısını etkileyerek, yaşamında genel bir özgüven kaybına yol açıyor.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Önder Yaman Prof. Dr. Önder Yaman; “Erkeklerin mümkün olan en sert ereksiyonu elde etmelerine yardımcı olmak için sertleşme probleminin tedavi edilmesiyle cinsel yaşamlarından daha çok tatmin olduklarını biliyoruz. Bu anketin gösterdiği gibi, erkekler optimal ereksiyon sertliğini elde ettiklerinde cinsel açıdan daha özgüvenli olabiliyorlar ve bu da hem partnerlerini memnun etme becerilerini, hem de kendi özsaygılarını ve genel sağlıklarını arttırıyor” dedi.

TÜRKİYE SERTLEŞME SORUNUNU TANIMIYOR!

Anket sonuçlarına göre, çoğu kimse sertleşme sorununun, bir diğer adıyla erektil disfonksiyonun (ED) tamamen iktidarsız olmak anlamına geldiğini sanıyor ve Türkiye’de yetişkinlerin üçte ikisi sertleşme probleminin doğru tanımını bilmiyor. Bu oran, Avrupa ortalamasının (yüzde 33) iki katı.

Çoğu erkek sertleşme sorununun ya da ED’nin, tamamen iktidarsız olmak anlamına geldiğini düşünse de, bu hatalı bir bilgi. Sertleşme sorunu, tatmin edici bir cinsel ilişki için yeterli ereksiyona ulaşamama/sürdürememe anlamı taşıyor. Ayrıca Türk erkeklerinin yüzde 50’si ED’nin yalnızca psikolojik olduğunu düşünüyor ve ancak dörtte birinden daha azı, tedavinin ED’li erkeklerin normal bir yaşam sürmesine olanak verdiğini kabul ediyor.

Prof. Dr. Yaman ayrıca; “Anket genel olarak, seks deneyimlerinden tatmin olmayan kişilerin ve sertleşme sorunu yaşayanların bir sağlık uzmanına başvurması gerektiğine işaret ediyor. Sertleşme sorununa yönelik, erkeğin daha sert ereksiyon yaşamasına ve aynı zamanda cinsel özgüveninizi yeniden kazanmanıza yardımcı olacak tedaviler bulunmaktadır” dedi.

Hürriyet

Öpüşmenin 25 çeşidi hakkında bilgiler…


Bir çok insana göre iki tür öpücük vardır, yanaktan ve dudak dudağa ama aslında 25 çeşidi var öpüşmenin…

opusme

Öpüşme çeşitleri üzerine yıllar süren bir araştırma yapan ve araştırma sonuçlarını ”The Art of Kissing-Öpüşme Sanatı” isimli kitabında toplayan Prof. Cane’in öpüşme çeşitlerine ilgisi yeni yetme çağlarında başlamış. Kolejli sevgilisi, öpüşürken gözlerini açık tutmasından şikayet edince, Cane hemen kütüphanenin yolunu tutmuş ve öpüşmenin nasıl yapılması gerektiğini anlatan bir kitap aramaya başlamış. Böyle bir kitap bulamayınca da kafayı bu konuya takmış ve yıllar boyunca öpüşme hakkında her türlü bilgiyi toplayıp derlemeye başlamış. Bugün 44 yaşında ve halen bekar olan (öpüşme stilini eleştiren ilk aşkını asla af etmemiş) Prof. Cane, ulusal öpüşme uzmanı olarak o üniversite senin, bu üniversite benim dolaşıp duruyor ve bu üniversitelerde öpüşme konulu konferanslar veriyor.

”Öpüşme konusunda öğrendiğim ilk şey, insanların üçte ikisinin öpüşme sırasında gözlerin açık tutulmasını doğru bulmadıkları oldu”, diyor Cane, ”İlk aşkım çok da haksız değilmiş”… Cane’in araştırması cinsiyetler arasında da çeşitli farklılıklar olduğunu ortaya çıkartmış. Örneğin kadınlar, boyun ve kulaktan öpülmekten erkeklere göre on kat fazla haz alıyorlarmış. Erkeklerin en fazla hoşlandıkları öpüşme şekli ise ”Fransız usulü”ymüş. ”Erkekler daha ilk buluşmada bile dillerini kullanmaktan çekinmiyorlar”, diyor Cane, ”Kadınların yarısı ise bu tür öpüşmeyi itici buluyorlar”.

Cane’e göre kadınlar, kocaları ya da sevgilileri tarafından daha uzun sürelerce öpülmekten hoşlanıyorlar. Profesör William Cane’in kitabında ayrıntılarıyla anlatılan 25 çeşit öpüşme stili arasında tatlı öpücük, kelebek öpüşü gibi ilginç isimler geçiyor. Cane’in favori öpüş stili ise bir öğrencisitarafından kendisine anlatılan ”lip-o-suction” metodu. Özellikle ABD’li gençler arasında moda olan bu stilde çiftlerden biri diğerinin alt dudağını emerken, diğeri onun üst dudağını emiyor.

Öpücüğünüzü seçin

* Vakum öpüşmesi

Partnerin akciğerlerindeki ve ağzındaki havaya emmeye çalışarak gerçekleştiriliyor. Saçma bulduğunuzu söylüyorsanız, insanların yüzde ellisinin bu öpüş stilini en az bir kere denemiş olduğunu da bilin.

* Elektrikli öpüşme

1930 ve 1940′lı yıllarda popüler olan bu öpüşme şeklinde, öpüşecek çift ayaklarını uzun süre halıya sürterek vücutlarına statik elektrik yüklüyorlar. Dudaklar birleşirken de vücutlardaki elektrik birbirlerine boşalıyor. Arkadaşlarınıza hava basmak için karanlıkta deneyin.

* Baştan çıkartma öpücüğü

Hiçbir şey yapmadan oturan eşinizi üç dakika boyunca istediğiniz gibi öpüyorsunuz. Sonra sıra onda…

* Tepetaklak öpüşme

Kadın yatıyor ya da oturuyor, erkek ayakta duruyor. Öpmek için üzerine doğru eğildiğinde her zamankinden farklı görünüyor (belki de daha yakışıklı)… Prof. Cane’e göre farklı bir stilmiş.

* Göz öpüşü

Tam softilere göre… Partnerinizin gözlerini hafif bir dokunuşla kapatın, dudaklarından başlayıp gözlerine doğru öpmeye başlayın.

* Şeker öpücük

Ağzınızdaki şeker ya da çukulatayı sevgilinizin ağzına geçirin. Çeşitli içkiler de kullanabilirsiniz ama üstünüzü başınızı berbat etmemeye dikkat…

* Şapırtılı öpüşme

En gürültülü öpüş şekli. Öpüşmenin ardından dudakların şapırdayarak ayrılması prensibine dayanıyor. Öpüşenler için tutkulu, seyirciler için iğrenç olabilir.

* Kayan öpüş

Küçük öpücüklerle yüzünde ve vücudunda dolaşın. Gizli zevk noktalarının keşfi için ideal.

* Sualtı öpüşmesi

Duşta, yüzme havuzunda veya denizde deneyin. Gözlerinizi kapatmayı unutmayın.

* Konuşan öpücükler

Bir yandan konuşurken bir yandan öpüşün. En iyi sonuç tatlı fısıltılarla alınıyor.

Hürriyet

Sağlıklı hamilelik için dikkat edilmesi gerekenler

Beslenme
Hamilelikte belki de en önemli olan konu beslenmedir. Anne adayı hamile olduğunu öğrendiği andan itibaren beslenmesine daha fazla dikkat etmelidir. İlk aylarda beyin gelişimi çok hızlı olduğundan ve kemik ile diş gelişimi başladığından özellikle protein ve kalsiyum alımına çok daha fazla dikkat göstermelidir. Diğer aylarda da çok yağlı, beyaz unlu ve çok şekerli yiyecekleri tüketmemeye gayret etmeli, taze sıkılmış meyve suları, yumurta, kırmız et (demir bakımından zengin), balık, baklagiller, taze sebze ve meyve, yeterli miktarda karbonhidrat, süt ürünleri özellikle yağsız pastörize süt (yağsız sütte de kalsiyum miktarı oldukça yüksek), 1,5 litre su günlük menülerinde vazgeçilmez olmalıdır. Özellikle balık mevsimine denk geldiğimiz bu günlerde anne adayları sık sık balık tüketmelidir.

Beslenmede dikkat edilmesi gereken konulardan biri de çiğ et yememektir. Özellikle çiğ köfte, pişmemiş kırmızı ve beyaz etten uzak durulmalı, ayrıca demir emilimini azalttığı için çay ve kahve mümkün olduğunca az tüketilmelidir.

Sigara ve alkol
Anne adayı bebeğinin daha sağlıklı olması ve ilerde alerjik hastalıklara maruz kalmaması için sigara ve dumanından kendini uzak tutmalıdır, günümüzde alerjik hastalıklara yakalanmış çocukların büyük çoğunluğu anneleri hamilelik döneminde sigara kullanan veya dumanına maruz kalan çocuklardır. Sigarayı bırakmak isteyen anne adayları için hamilelik döneminin çok uygun bir zamanlama olduğunu da belirtelim.

Hamile kadınlar için alkol tüketiminin hangi miktarlara kadar güvenli olduğu tam olarak bilinmediğinden bu dönemde alkol tüketilmemelidir.

Kişisel bakım ve temizlik
Bebek büyüdükçe karındaki gerilmeler ve buna bağlı kaşıntılar artmaya başlar, piyasada fazla sayıda çatlak önleyici ürün olmasına rağmen daha sağlıklı olması açısından susam yağı, badem yağı ve zeytinyağı karıştırılıp sabah akşam karına sürülebilir. Şunu belirtelim ki; çatlak oluşumunun büyük çoğunluğu ırsiyete dayanmaktadır ama yine de belirtilen karışımı kullanmak ve bol su tüketmek de çok faydalı olacaktır.

Hamilelik boyunca kişisel bakım, temizlik ve uyku düzenine dikkat edilmelidir. Bebek doğduktan sonra uzun bir dönem uykusuz kalınacağı için anne adayı bu dönemde bol bol dinlenmelidir.

Hormon dengelerine bağlı olarak hamile bayanlar saçlarının çok daha sağlıklı olduğunu ve daha az döküldüğünü belirtir ancak maalesef doğum sonrası bu dengeler oynayacağından 3-6 ay kadar sürecek bir saç dökülmesi dönemi yaşanabilir. Bu dönem için ekstra bir ilaç kullanmaya gerek olmayıp belirtilen zamanda dökülme normale dönecektir.

Yatış şekli
Anne adaylarının tercihen sol yan tarafına kıvrılarak bacak arasına yastık koyarak yatmaları en ideal yatış biçimidir. Bu yatış biçimi besinlerin ve kanın plesentaya daha kolay ulaşmasını sağlayarak aynı zamanda böbreğin de en iyi şekilde çalışmasını sağlar ki bunun sonucu olarak sıvılar vücuttan daha kolay atılır, ayak ve ellerde daha az şişme görülür.

Bunların dışında;

* Anne adaylarının doktor kontrollerini ve doktorun önerdiği testleri aksatmamaları,
* Alışveriş merkezlerinde ve havaalanlarında bulunan manyetik alanlardan geçmemeye özen göstermeleri,
* Bebeklerinin gelişimine dair çeşitli makaleler ve kitaplar okumaları,
* Belli periyodlarla çok hızlı tempoda olmadan yürüyüş yapmaları

daha sağlıklı bir bebek dünyaya getirmeleri için dikkat etmeleri gereken diğer önemli hususlardır.


Tüm anne adaylarına sağlıklı ve mutlu bir hamilelik dönemi geçirmelerini diliyorum.

Kış aylarında astıma çok dikkat etmelisiniz…


Havaların soğumaya başlamasıyla bazı kronik hastalıklar kendini daha çok hissettirmeye başladı.

astim

Medical Park Hastaneler Grubu Göztepe Medical Park Hastane Kompleksi Göğüs Hastalıkları Bölüm Direktörü Prof. Dr. Yalçın Karakoca, temel olarak astımın iki önemli çeşidinin bulunduğunu, bunların “Alerjik astım” ve “Alerjik olmayan astım” olduğunu söyledi.

Alerjik astımda hastanın duyarlı olduğu bir ya da daha fazla alerjenin (ev akarları, evcil hayvanlar, polenler, küfler) mevcut olduğunu ve bu duyarlılığın, alerjik deri testleri ya da kanda “spesifik IgE” ölçümü ile saptanabildiğini anlatan Prof. Dr. Karakoca, alerjik astımın, genellikle ilk belirtilerini çocukluk döneminde verebildiği gibi herhangi bir yaşta da ortaya çıkabildiğini belirtti.

Alerjik olmayan astımda ise hastanın duyarlı olduğu belirli bir alerjen olmadığını, genellikle seyrinin daha kronik ve sinsi gittiğini de anlatan Prof. Dr. Karakoca, bu nedenle tanının daha geç konulabildiğini ve krizlerin daha ağır ve tedaviye dirençli olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Karakoca, astımın kronik bir hastalık olduğuna vurgu yaparak, belirtilerinin hava yollarında daralma olduğu dönemlerde ataklar halinde ortaya çıktığını ve tedaviyle ya da kendiliğinden bu belirtilerin düzelebildiğini, bu düzelmenin de hastalarda yanılgıya neden olabildiğini, bu nedenle tedavilerini kesebildiklerini anlattı.

Astım hastalarında alerjenler, viral enfeksiyonlar (nezle, grip, farenjit), soğuk hava, kirli hava, sigara dumanı, ilaçlar (aspirin, ağrı kesici ve romatizma ilaçları), gıda katkı maddeleri, boya, cila, vernik, parfüm kokuları, stres gibi faktörlerin astım atakları nedeni olabildiğini de ifade eden Prof. Dr. Karakoca, şunları söyledi:

“Havaların soğumaya başlamasıyla bazı kronik hastalıklarda kendini daha çok hissettirmeye başlar. Özellikle kış aylarında hava kirliliğinin artması, bazı astım hastalarında astım nöbetlerinin geçirilmesine neden olabilir. Kış ayları astımı tetikliyor. Sobaların ve kaloriferlerin yakıldığı, yünlü kazakların sıkça giyildiği kış mevsiminde astım hastalarının özellikle dikkat etmeleri gerekiyor.”

Astımın genetik bir hastalık olduğuna işaret eden Prof. Dr. Karakoca, anne ya da babasında astım olan bir kişide astım ortaya çıkma olasılığının, ailesinde astım bulunmayanlara göre daha fazla olduğunu, genel popülasyonda astım yüzde 8-10 oranında görülürken, anne ya da babadan birisi astımlı ise doğacak bebekte astım görülme olasılığının yüzde 20-30′a, anne ve babanın her ikisi de astımlı ise oranın yüzde 60-70′lere çıktığını dile getirdi.

Astımlı hastalarda en sık görülen alerjinin ev tozu akarı alerjisi olduğunu da belirten Prof. Dr. Karakoca, ev tozu akarları ile mücadelede ortamdaki nem miktarının azaltılmaya çalışılması, yatak çarşaflarının her hafta en az 60 derecede yıkanması, yatak, yorgan ve yastıkların özel kılıflarla kaplanması olduğunu anlattı.

Astımı kontrol altına alan birçok ilacın bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Karakoca, astım tedavisinde çok ender kullanılan diğer seçeneğin ise aşı tedavisi olduğunu kaydetti.

BAZI BASİT ÖNLEMLER

Prof. Dr. Yalçın Karakoca, astım hastalarının alabilecekleri basit önlemleri de şöyle sıraladı:

“Astım atağına neden olabilecek eşyaları ev ortamından uzaklaştırın. Tüylü hayvanlarınızı evin dışında tutun. Sigara içmeyin ve içilen ortamdan uzak durun. Tüylü hayvanlarınız yataklarınıza, koltuklarınıza çıkmasına izin vermeyin. Çok uzun tüylü halı ve kilimlerinizi kaldırın. Yatak takımlarınızı toz geçirmeyen nevresim takımları ile kaplayın. Çarşaf ve nevresim takımlarını sık sık çok sıcak suda yıkayın ve mümkün olduğunca dışarda kurutun. İçerdeki havayı temiz ve canlı tutabilmek için sıkı sık odanızı havalandırın. Yemek pişirirken pencerelerinizi açık tutun. Dışardaki hava egzoz gazı, araba, fabrika dumanı veya çiçek ve ağaç polenleri ile kirlenmiş ise pencerelerinizi kapalı tutun. Yünlü kazaklar, atkı ve berelerden uzak durun.”

LeydiTürk

Cildinizde ki lekeleri artık dert etmekten vazgeçeceksiniz.


Cildinizde ki lekeleri Çeşitli sebeplerle oluşan deri lekelenmeleri çoğumuzun korkulu rüyası…

citl-leke

Leke tedavisinde yeni geliştirilmiş bir teknik olan lazerde, özel dalga boyunda ışınlar kullanılarak pigment içeren hücrelerin harap edilmesi, deriye renk veren melanin pigmentinin yıkılması veya derinin en üst tabakasının soyulması ile lekeler yok ediliyor. Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Maslak Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emel Erkek deri lekelenmelerine karşı uygulanan en son yöntem olan ‘lazer tedavisi’ hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Emel Erkek, “Lazer sistemleriyle yapılan uygulamalarda etraftaki normal deriye zarar vermeden lekelerin tedavisi mümkün oluyor. Lazer hem yüzeysel, hem de derin lekelerin tedavisinde başarı ile kullanılıyor. Lazerle leke tedavisi en sık yüze yapılmakla birlikte boyun, el üstleri ve diğer vücut bölgelerine de uygulanabiliyor” dedi.

Lekelenme daha çok yüz, boyun ve el üstlerinde oluşuyor

Deri lekelenmeleri ilerleyen yaş ve güneş ışınlarının yanı sıra hormonal, genetik faktörler, ilaç ve kozmetik kullanımının yanı sıra metabolik hastalıklar sebebiyle de oluşabiliyor. Lekelenme doğumsal olabileceği gibi, sonradan da edinilebiliyor. Derinin en üst tabakası veya deri altı tabaka ile ilişkili olabilen lekelenme, mekanizma olarak melanin pigmentinin artışına veya melanin-dışı pigment birikimine bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Daha çok koyu tenli kişilerde görülen deri lekelenmesi yüz, boyun V’si ve el üstleri gibi kronik olarak güneşe maruz kalan deri bölgelerinde belirgin oluyor.

Leke yüzeysel ya da yeni ise tedaviye yanıt şansı yüksek!

Çoğu zaman kozmetik problemden ibaret olan deri lekelerinin bazıları kansere dönüşüm olasılığını barındırıyor. Güneş ışınlarının yalnızca lekelenme oluşumunda değil, varolan leke bölgelerinin kararmasında ve leke üzerinde kanser oluşumunda da önemli rolü bulunuyor. Leke tedavisinde en temel prensip güneşten korunmadır. Bu sağlandıktan sonra lekelenmenin tipine göre uygun tedavi seçenekleri gözden geçirilebiliyor. Genel olarak lekelenme ne kadar yüzeyselse ve ne kadar yeni ise, tedaviye yanıtı o derece olumlu oluyor.

Hürriyetartık dert etmekten vazgeçeceksiniz.

İşte erkekleri deliye döndüren 100 davranış…


Sinir olduğunuz bir erkekten intikam almaya hazır mısınız?



İşte erkekleri sinir eden davranışlar..

1. İlk önce aşkınızı ilan edin; onu da kendinize aşık edin; sonra bir yanlışlık olduğunu söyleyip geri çekilin.

2. İlk önce “ömrümün sonuna dek seninim” deyip kendinize bağlayın. Daha sonra “Aşk sürdüğü müddetçe ebedidir” deyin. Bu onu cin çarpmışa çevirecektir.

3. Gabriel Garcia Marquez`in Kolera Zamanı Aşk`ını okumasını coşkuyla salık verin ve romandaki kahramanın 51 yıl aşkını beklemesi gibi bir davranış sergilemesini ondan da umduğunuzu ima edin.

4. Kontrolün kimde olduğunu göstermek için onun telefonlarına ve e-posta mesajlarına - verecekseniz bile - hep geç cevap verin

5. Telefon ettiğinizde de kendinizi odadaki kişiyle konuşmayı kesmek zorunda hissetmeyin. Bırakın telefondaki erkek arkadaşınız beklesin ve konuşmanızın yalnızca sizin tarafını dinlemek zorunda kalsın.

6. ‘Yanlışlıkla’ özel notlarını okuyun sonra hesap sorun.

7. Eski erkek arkadaşınıza iletmeniz gereken bir mesajı yanlışlıkla onun telesekreterine bırakın.

8. Evini ziyaret ettiğinizde telefon çalarsa suçlar bir biçimde “Hmm bu da kim olabilir?” diye dudak bükün.

9. Randevulara 15 dakika geç gitmeyi adet haline getirin. Bir gün haklı sebepten de olsa geç kaldığında küplere binin.

10. Hatta randevulara hiç gitmeyin. Sözlerinizin hiç birini tutmayın.

11. Sizi kentin en pahalı restoranlarından birine götürmesini sağlayın; yemek gelince de yüksek sesle porsiyonların küçüklüğünden yakının. Ya da kıtlıktan çıkmış gibi yiyin.

12. Evinizin en göze çarpan köşesine eski erkek arkadaşınızın çerçeveli resmini asın.

13. Yatak yapmayı elbise ütülemeyi yemek pişirmeyi temizlik yapmayı bilmemezlikten gelin.

14. İlk öpüştüğünüzde dilinizi boğazına kadar sokun.

15. İzinizi bırakın: boynunun görülebilecek bir yerini ısırın.

16. O evinden bir başka yere taşınırken münasip bir biçimde tatile çıkın.

17. Bir başka erkek arkadaşınız olduğunu söylemeyi unutuvermiş olun.

18. Onu iş yerinde ziyarete gittiğinizde amiri ya da daha iyisi memuru ile kesişin.

19. Arkadaşlarının yanında küçük düşürün.

20. Annesini eleştirin. Ebeveynini ziyerete gittiğinizde onun hiç sevmediği elbisenizi bilhassa giyin. En yakın akrabalarının kardeşinin falan adını unutun.

21. Sözüm ona size hediye aldığı ütü ekmek kızartma makinesi mikser gibi ev eşyalarını yılbaşında annesine hediye edin.

22. En sevdiği dostunu sürekli eleştirin.

23. Vereceği partiden önce en ilgisiz konuda kavga çıkarın ve bütün gece suratınızı asın.

24. Gideceğiniz partide kravat takma mecburiyeti olduğunu söylemeyin.

25. O arabayı sürerken sürekli karışın; arabanın orasına burasına tutunun; frene basıyormuş gibi yapın.

26. Siz arabayı kullanırken kaybolsanız bile durup yön sormayı reddedin.

27. Film seyrederken elini tutmayın.

28. Esprilerine gülmeyin.

29. Michelle Peiffer`ı beğendiğinde hakarete uğramış gibi bozulun; Daniel Day-Lewis`i seyrederken kendinizden geçin alkışlayın.

30. Eski kız arkadaşlarıyla dalga geçin.

31. Aşka hazırlık safhasında anatomisinin aşağı kısımlarında rastgele bir şeyi tutun ve “Bu mu?!” diye sorun.

32. Sevişirken onun adı hariç kendinizinki dahil herhangi bir ad haykırın.

33. Uyumak istediğinde okumasanız da gece lambasını açık tutun.

34. Uyurken kol ve bacaklarınızla ahtapot gibi ona sarılın ki sabaha kadar bütün vücudu uyuşmuş olsun.

35. Çalar saatin sizin tarafınızda olmasında İsrar edin ama çaldığında erişemeyeceğini bilerek uyumayı sürdürün.

36. Her gece o yatağa girmenizi beklerken cilt bakımınızı son kerte yavaş yapın; çantanızı baştan düzeltin; bozuk paraları etajerin üzerine büyük bir itina ile yavaş yavaş dizin. Sonra yosunlu maskeyle yatın.

37. İlişkinizi gelecek kuşaklar için görüntüleyin; daha doğal oluyor diye hazırlıksızken fotoğrafını çekin.

38. Arkadaşlarınızla saatlerce telefonda konuşun; sonra o sizinle konuşmak istediğinde yorgun olduğunuzu TV seyretmek istediğinizi söyleyin.

39. TV seyrederken uzaktan kumanda ile kanalları durmaksızın değiştirerek kıvançla el maharetinizi gösterin.

40. Tam gazetesini dergisini ya da kitabını okumak istediğinde TV`yi açıp sadece hanımlara hitap eden bir programı seyredin.
41. Ne okuduğunu görmek için elinden kitabı alın ve sayfayı kaybedin.

42. O tam gazete okuyacakken ayağınızı kucağına uzatın ve ovmasını söyleyin.

43. TV`de heyecanla maç seyrederken odaya girip kanalı değiştirin; “Bu belgeseli kaçıramazsın” deyin.

44. “Meyve yemek ister misin?” diye sorun ve onun kalkıp getirmesini bekleyin.

45. O dışarı yemek almaya giderken aç olmadığınızı söyleyin. Sonra o yerken ağzınızın suları aksın; başınızı yana eğip size de vermek zorunda kalıncaya kadar sessizce onu seyredin.

46. Sürekli ovulmak isteyin ama onu ovmak için hiç oralı olmayın.

47. O ilk önce ovarsa sizin de onu ovacağınıza söz verin; sonra uyuyakalın.

48. Evlilik lafı edildiğinde yüzünüz kireç gibi bembeyaz olsun.

49. Ne konuştuğunun farkında olmadığını söyleyin.

50. Konuşurken dinlemeyin.

51. Telefonda konuşurken esneyin ve o sırada uzandığınızdan rehavet çöktüğünü bahane edin.

52. Gününün nasıl geçtiğini sorun; sözünü kesin ve kendi gününüzü anlatın.

53. Gününün nasıl geçtiğini sorun; sonra öbür odaya geçin.

54. Gününün nasıl geçtiğini sormayın.

55. Arkadaşlara bir olayı tatlı tatlı anlatırken ortasında sözünü kesin ve siz bitirin.

56. Onun her gün biteviye yaptığı olağan bir işi siz yaptığınızda iltifat bekleyin.

57. Sizi sevdiğinizi söylediğinde boş gözlerle bakın.

58. Her fırsatta “Ben demedim mi?” deyin.

59. Suratınızı asın; “Neyin var canım benim?” diye sorduğunda “Hiç!” deyin.

60. Canınızın bir şeye sıkıldığını bildiğini bildiğinizi bildiğinde bile hala “Hiç!” deyin.

61. Nihayet “Neyin var canım benim?” demekten vaz geçtiğinde kırılın ve artık duygularınıza eskisi kadar önem vermediği için serzenişte bulunun.

62. Çok büyük bir kavgadan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranın ve yapmakta olduğunuz video kliple ilgili alakasız bir soruyu sakince sorun.

63. Cumartesi günü hasta yatağında yatarken arkadaşlarınızı davet edin ve iskambil oynayın.

64. Kilo aldığında yerçekimsel özürlü olduğunu bilhassa belirtin.

65. Kilo vermek istediğinde eski erkek arkadaşınızın egzersiz programını ya da gıda rejimini tavsiye edin.

66. Ona kendi görsel zevkiniz için en sevdiğiniz erkek artistin egzersiz videosunu alın

67. Yeni saç traşı olduğunda aldırmayın farkına varmayın.

68. Yeni aldığı elbisenin yakışıp yakışmadığını sorduğunda gözünüzü TV`den ayırmadan yakıştığını söyleyin. Daha sonra baktığınızda “A bunu mu giyiyordun?” diye sorun.

69. Ona `bitirim son kerte yakışıklı` artist ve modellerin sizi hiiiç mi hiç ilgilendirmediğini hep *onu* tercih ettiğinizi gereksiz yere durup dururken anımsatın.

70. Onu eski erkek arkadaşınızla sürekli karşılaştırıp “Hayatım o saçımın dağınık kalmasına hiç aldırış etmezdi” gibi bir laf edin.

71. Her yaş gününde ilk verdiğinizde çok sevdiği tişörtün hep benzerlerini alın.

72. Onun yaşgününde kendi gitmek istediğiniz bir etkinliğe bilet alın.

73. Kutlanacak herhangi bir günde aslında kendinizin istediği bir şeyi hediye edin.

74. Yaşgününde ne istediğini yüzde yüz bildiğiniz halde daha fazla memnun olacağına `emin` olduğunuz bambaşka bir şeyi alın.

75. Yaşgününü unutun; sonra üstünde üzgün bakışlı bir enik olan bir kart atın.

76. Yıllık tatil için birlikte biriktirdiğiniz parayla makyaj malzemesi alın.

77. Evi kendi zevkinize göre yeniden döşeyerek ona sürpriz yapın. Başka erkeklerle olan anılarınızı canlandıracak şeylerle süsleyin.

78. Tanınmayacak hale gelmiş eşyaları bile bir gün faydası olur diye atmayın.

79. İçine giremeseniz bile lise yıllarından kalan buluzunuzu giyin ve “öldü!” deyin.

80. Eve kedi almakta İsrar edin; başaramazsanız evdeki bütün çiçeklere ad koyun.

81. Onunla konuşacağınıza kedinizle konuşun.

82. Köpeği önüne gelene havlamaya ve saldırmaya başladığında “Eğitilmesi için artık köpeği okula gönderme zamanı geldi” deyin.

83. Mırın kırın ettikten sonra kuru temizleyiciden kerhen aldığınız elbisesini kedinin üzerinde uyuması için yatağın üzerine fırlatın.

84. Sorulmadan evin bütçesini dengelemek için öğütte bulunun.

85. Alışveriş sırası size geldiğinde mümkün olduğunca donmuş yiyecek alın.

86. Buz küpleri yapmaya yarar şeyi buzluğa susuz koyun.

87. İşten eve geldiğinde akşam yemeği için eksik malzemeyi almak üzere en yakını iki km ötede olan şarküteriye gönderin.

88. Kırk yılın başında içinden geldiği için özene bezene yaptığı enfes yemeği TV seyrederek yiyin.

89. Kırk yılın başında içinden geldiği için özene bezene yaptığı enfes yemeğin içine tuz başta olmak üzere her türlü baharatı koyun.

90. Kırk yılın başında içinden geldiği için özene bezene yemek yaptıktan sonra sızlanarak o gün hamburger yemek istediğinizi söyleyin.

91. Kırk yılın başında içinden geldiği için özene bezene hazırladığı yemeği sizinle paylaşma girişiminde bulunma cesaretini kırın.

92. Kırk yılın başında içinden geldiği için size yemek yapmak istediğinde ailenizden birinin çok iyi yaptığı bir yemeği yapmasını isteyin; tattıktan sonra yüzünüzü buruşturun.

93. Yemek pişirmesinin sizinki kadar iyi olmadığını söyleyin. Ancak çok meşgul olduğunuzdan yemek pişirmeye ayıracak vaktiniz olmamış olsun.

94. çamaşır yıkama sırasının ona geldiği hafta her gün üç kez elbise değiştirin. Hatta bir saat için giydiğiniz buluzu katlayıp şifoniyere koymaktansa kirliye atmanın daha kolay her duştan sonra havlunuzu değiştirmenin bayağı yararlı olduğunu birden farkedin.

95. Tuvalet kağıdı bitince bilhassa bir yolculuk için bir süre kent dışına gidecekseniz ruloyu değiştirmeyin.

96. Traş losyonu yerine bol bol kullanmaya bayıldığı cilt temizleme losyonunuzu saklamayı ihmal etmeyin.

97. Islak havlunuzu yatağın üzerine onun yattığı kısma fırlatın.

98. Asetonla temizlenemiyorsa temizlemeye mutfak bıçağıyla düzeltilemiyorsa düzeltmeye değmez diye düşünün.

99. O olmasa bile garsona sipariş vermeye hazır olduğunuzu söyleyin.

100. Ona sormadan onun için de siparişi verin.

Kate Moss güzellik sırlarını açıkladı!


Üçüncü parfümü "Vintage"ın lansmanı vesilesiyle, dünyanın en ünlü süper modeli ve stil ikonu Kate Moss "less is more" güzellik sırlarını açıklıyor. İşte Kate Moss'un kişisel vintage'ı ve kendisi hakkında en çok merak ettikleriniz...
36372
Sabah uyandığınızda ilk güzellik adımınız nedir?

Sadece bir duş almak. Yüzümü yıkamak ve dişlerimi fırçalamak. Herkesin yaptığı şeyler yani. Gerçekten farklı bir şey yaptığımı düşünmüyorum.

Geceleri yaptığınız rutin bir şeyler var mı?

Makyajımı çıkarmak. Gerçekten çok yorgunsam makyajımı silmeyebilirim.

Hiç tuhaf ritüelleriniz var mı?

Salatalıkla birlikte buz. soğuk su, buz ve salatalık dilimleri hazırlayıp başınızı ve bütün yüzünüzü içine koyun. Nefes almaya ihtiyacınız olduğunda başınızı çıkarın ve sonra tekrar sokun. Bunu yaklaşık 10 dakika boyunca yapın. Bu yorgunken ve çok ihtiyacınız olduğunda işe yarar bir şey.

Her gün nasıl bir makyaj uyguluyorsunuz?

Sadece maskara, allık, pudra ve gözümün etrafına biraz kahverengi duman efekti verecek kadar far.

Ve gece için daha çekici bir şey?

Siyah eyeliner seviyorum, sıvı olanını. Biraz güçlü bir şey.

Makyaj konusunda sizce bu sezon neler in, neler out?

Bilmiyorum. Görüyorsunuz her gün her şey değişiyor. Ben bir gün siyah oje sezonu, ertesi gün başka bir şey sezonu yapmı yorum. Açıkçası yarın ne yapacağımı bilmiyorum...

Peki makyajınızı geliştiriyor musunuz?

Evet, ufak oynamalar yapıyorum, sadece aynı şey üzerinde takılı kalmıyorum.

Asla kullanmayacağınız güzellik ürünü nedir?
Genelde dudak kalemi kullanmam. Ama bir çekimdeysem açıkçası kullanıyorum. Gerçi daha önce hiç kullanmadım diyebileceğim bir şey yok, her şeyi denedim.

İyi bir manikürün incelikleri


Tırnaklar, bakımlı bir kadının mücevheri gibidir. Günümüzde gelişen kozmetik teknolojisi ile tırnak bakımına özen gösterenler için birçok farklı seçenek mevcut.
11380
Seçenekler bu kadar fazla olunca, tırnak bakımında da her sene yeni moda trendler, süslemeler ve bakım çeşitleri artıyor. Peki bu bakımların temeli sayılan manikürün incelikleri nelerdir? Adım adım manikür nasıl yapılır? Hep birlikte göz atalım...

Manikürde dikkat edilmesi gerekenler:

Tırnak bakımının temeli olan manikür, ojeyi ve tırnak üzerine yapılan bakımı daha da çekici hale getirir. İşte bunun için manikürde bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir.

• İyi ve kaliteli bir manikürün temeli, işlem sırasında kullanılacak olan malzemelerin kalitesidir. İşlem sırasında seçilen törpüler, pensler, makaslar ve tırnak bakım ürünleri büyük önem taşır.

• İşlem sırasında hatalı törpüleme, tırnak yüzeyinin sert malzemelerle çizilmesi tırnak yüzeyine zarar verir; tırnakların çatlaması, kırılması ve şeytan tırnaklarının oluşmasına neden olur. Bu nedenle tırnak etlerinin açılmasının sert malzemeler ile yapılmaması gerekir. Tırnakları törpülerken yanlardan ortaya doğru yumuşak bir şekilde törpüleme yapmanız gerekir.

• Kötü pensler ile koparılarak kesilen ya da özellikle parmak üzerine gelecek şekilde fazla kesilen tırnak etleri, tırnak kenarlarının sertleşmesine, kurumasına ve tırnak etlerinin çatlamasına neden olur. Bunun için seçeceğiniz pensler kaliteli olmalıdır. Bu konuda ismi marka haline gelmiş, Cobalt Solingen penslerini tercih edebilirsiniz. (İşleyen metaller arasında dünyanın en dayanıklı metali olan cobalt ve çeliğin birleşimiyle oluşan bu pensler, Almanya’nın çelik efsanesi Solingen kasabında üretilmektedir. Tanaçan Cobalt Solingen penslerini gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.)

• Daha önce hiç manikür yaptırmadıysanız, etleri kesmek yerine yumuşatarak geriye doğru ittirmenizi öneririz.

• Özellikle ortak kullanım alanları olan salonlarda manikür yaptırırken, bulaşıcı hastalıklardan korunmak için hijyene dikkat etmelisiniz. Aslında en güvenli yol, kendinize ait bir manikür setinizin olması ve onunla manikürünüzü yaptırtmanız!

• Manikür sırasında yapılan işlem kadar, manikürün kalıcılığını sağlayacak işlemler de büyük önem taşır. Tırnak etlerinin kurumasını engellemek için besleyici tırnak eti yağları kullanabilirsiniz. Ayrıca tırnağı manikür sonrası dış etkenlere karşı koruyacak olan hijyen ürünleri ve oje öncesi kullanılan koruyucu ürünleri de kullanmanız da fayda var.

• Elleri nemlendirmek ve bakımlarını yapmak, manikür sonrası ışıltılı tırnaklar ile ellerin uyum içinde olmasını sağlar.

Tepeden tırnağa güzel bir yıl!


Yılbaşı; her zaman, yeni yılın getireceği güzelliklerin hayaliyle geçer... Peki, ya sizin güzelliğiniz?

Yeni yıla nasıl girilirse, tüm yılın öyle geçirileceğine dair bir inanış vardır hepimizde. Öyleyse tepeden tırnağa güzel bir yıl dileyin ve bu yılbaşında da farklı ve dikkat çekici güzelliğinizle ön planda olup, 2010’a bu tüyolarla muhteşem bir başlangıç yapın!